Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, “Bu İktidar (3Y) yani Yasak, Yolsuzluk ve yoksulluk ile mücadele edeceğini ilan etmişti. Ne oldu? Gırtlağına kadar bu (3Y) ye battı” diyerek tespitlerini anlattı.
-Yolsuzlukla mücadele edecek birim kurum kalmadı. Maliye Teftiş Kurulu’nu, Maliye Hesap Uzmanları Kurulu’nu kapattılar.
- Kamu İhale Kanunu’nu 100’ün üzerinde değişiklik yaparak kevgire çevirdiler.
- Küreselleşme adı altında Türk ekonomisine ve yer altı kaynaklarına el konuldu.
-Yer altı kaynaklarımızın büyük bir kısmının yabancıların eline geçmesi ancak sömürge devletlerinde olur.
- Özelleştirme araç olmaktan çıkarılıp amaç oldu Kamu ekonomisini toptan tasfiye edildi!
-Türk girişimcisini dünyaya taşıyalım derken, iç pazarımızı ithal mallara teslim ederek “Yerli ve Milli” olmaktan çıktık.
- Milli Emlak gelirleri yandaşlara kaynak tahsisine dönüştü. Şimdi de sıra Gökova ve Marmaris’in sit alanında kalan yerlerine ve koylarına geldi.
- Üretimimiz yabancılaştı, ihracatımızın yüzde 70’i ithal mallarından oluştu, borsamız, bankalarımız ve sigorta sektörümüz yabancılaştı, enerji, haberleşme ulaştırma, Petro-kimya tesisleri elden çıkarıldı. Ekonominin “Yerli ve Milli” olma vasfı kayboldu.
-“Hortumları kestik, yolsuzluklara damardan girdik” diye yola devam eden iktidar yolsuzlukların en çok konuşulduğu bir dönem yarattı.
-Gece yarıları İsrailli iş adamlarıyla görüşmeler yapılması, dev tesislerin babalar gibi satılması bu devrin karakteristik noktalar oldu.
- Özelleştirmeler sonunda işsizlik ve yoksulluk net bir şekilde ortaya çıktı.
-Türkiye’ye asrın kumpası kuruldu:
İMF, Dünya Bankası ve AB’nin dayatmaları sonucunda kamu ekonomisi toptan tasfiye edildi. Bu furyaya özel sektörümüz de kendini kaptırdı.
Ülkemize en büyük kumpas bu oldu.
Cumhuriyet tarihi ile gerçeği görmenizi istiyorum:
-1923-1938 arası 94 yılın en büyük büyüme oranı yüzde 8 ile Atatürk dönemine aittir.
- Bu büyümeyle 1929 ‘Dünya Ekonomik Buhranı’nın yaşandığı, Osmanlı borçlarının ödenmeye başlandığı ve devam ettiğini unutmayalım.
-Tüm olumsuzluklara rağmen çok sayıda şeker ve mensucat fabrikalarının kurulduğu, İş Bankası Sümerbank, Etibank gibi kuruluşların hayata geçirildiği dönemden bahsediyoruz.
-Bütün bunlar yapılırken dışarıya borçlanılmadan, yerli ve milli kaynaklara dayanıldığı da bir gerçek.
NOT: Sevgili okurlar Tantan’ın AKP iktidarının gerçek durumunu ortaya çıkaran daha birçok önemli tespiti var ama yer darlığı nedeniyle özetlemek zorunda kaldım.